10 Şubat 2009 Salı

Audi



Audi, Alman bir otomobil şirketidir; Volkswagen grubunun bir markasıdır. Şirketin merkezi Ingolstadt, Bavyera'da bulunmaktadır.
Şirketin geçmişi 1899 yılına ve August Horch'a dayanmaktadır. İlk Horch otomobili kendisi tarafından 1901 yılında tasarlanmıştı. 1910 yılında Horsche şirket dışarısına atılmış ve kendi adını eski ortaklarıyla olan anlaşmazlıklar nedeniyle artık yaptığı tasarımlarda kullanamayacak hale gelmişti. Eski Almancada anlamı "Dinle!" olan "horch", Latincede aynı anlama gelen Audi'yi markası olarak kullanmaya başladı.
1932 yılında Audi, Auto Union'u oluşturmak üzere Horch, DKW ve Wanderer şirketleri ile birleşti. Auto Union kullandığı birbirine bağlı dört halka da bugün Audi'nin logosu olarak kullanılmaktadır.
II. Dünya Savaşı sonrasında, şirket DKW etrafında ürünlerini sunmaya çalıştı. Ancak iki çekişli motoru o kadar ünlü olamadı. Eylül 1965'de Audi tekrar bir çıkış yaparak 72 beygirlik 4 kapılı sedanını piyasaya sundu, dünyanın en modern motorlarından biriyle.
1970'lerde Audi 1950 yıllarında dünyanın en büyük motorsikletlerini üreten şirket olan NSU ile birleşti. Bu şirket Neckarsulm, Stuttgart yakında bulunmaktaydı. NSU daha küçük arabalar yapmayı öngörüyordu; daha sonrasında yeni bir rotasyon motorlarında Felix Wankel'in fikirleriyle kullanılmaya başladı. 1967'de çıkartılan yeni NSU Ro 80 bir uzay çağı arabasıydı ve o gün itibariyle sundukları aerodinamik, ağırlık, güvenlik açısından kusursuzdu, ancak motorlardaki rotasyon hatası NSu için pahalıya patlamıştı. Yine de günümüzde hala Audi'nin bazı modelleri Neckarsulm'da üretilmektedir.
Geçen 30 yıl içerisinde Audi yüksek güce sahip birçok model sundu. 1980'de piyasaya sunulan ünlü "Quattro" modeli ; İngiliz üretici Jensen'in 1966 yılında ürettiği FF modeliden beri dünyada ilk kez üretilen 4 çekerli binek bir araçtır.Adı Audi Quattro olarak lanse edilen Bu model 5 silindirli turbo motorlu, coupe karoserli bir spor otomobildi. Ayrıca bu modelle birlikte Audi rallilere katılarak yarışlarda 4 çeker sistemini kullanarak ralli tarihinde yeni bir çığır açtı. Üst üstte yarışlarda kazandığı başarılar yüzünden Audi yarışlardan çıkarıldı.Audi bu atılımla teknolojide zirveye oturdu. (Bu teknoloji daha sonrasında dünya'nın hemen hemen tüm otomobil şirketleri tarafından kullanılmıştır.)
Audi 80 modeli ile beraber, tüm modeller "Quattro" özelliğini kazaldı. Audi 80 her ne kadar 1986 yılında "dede arabası" imajına sahip olsa da 1991 yılında yapılan makyaj çalışmasıyla unutulmaz tasarım piyasaya sunuldu. Bu model piyasaya bomba gibi düştü ve oldukça iyi satış rakamlarına ulaştı.
Gelişen teknoloji ile, Audi dünyanın en gelişmiş motorunu kullanmaya başladı. 1995'de S4 modelinde kullanılan dört çekerli motoru bu döneme damgasını vurdu.
1994'de de dünyanın tamamen alüminyumdan yapılmış ilk seri üretim otomobili olan A8 modelini sunan Audi, bu modeli ile ASF diye adlandırlılan (alüminyum uzay kafesi)teknolojisini kullanmaya başladığı ilk araç olmaktadır.Şu anda bu teknoloji sahim bir diğer aracı R8 tamamen ASF teknolojisi ile üretilmektedir.Ayrıca ortadan konumlu motou ile otomobil tarihinde binek araçlarda çığır açmıştır. 90'ların ortasında yeni serilerini piyasaya süren Audi dünyanın en kaliteli otomobilleri arasında yerini aldı.
2000 yılı itibariyle yarış dünyasının en zorlu ve prestijli yarışlarından olan 24 saatlik Le Mans yarışını 4 kez ard arda kazanan Audi, 2003'te de VW grubunun başka bir markası olan Bentley ile ancak tamamen Audi kadrosu altında bu başarıya imza attı.


Sony



Sony (Japonca: ソニー株式会社, Sonī Kabushiki-Kaisha), Japonya kökenli çokuluslu şirketler topluluğu. Topluluğun ana şirketi, Minato-Tokyo'da yerleşik olan Sony Corporation'dur. Başlangıçta elektronik cihazlar üretmek amacıyla kurulan şirket günümüzde; elektronik cihazlar, bilgisayar donanım ve yazılımları, yarı iletken elektronik bileşenler üretimi, sinema ve müzik ürünleri üretim-dağıtım ve yayımı, sigortacılık, bankacılık, gibi birçok alanda etkinlik gösterir.Sony Corporation'un 2006 yılı satış ve işlem gelirleri toplamı 68,36 milyar Amerikan Doları olarak gerçekleşmiştir. Aynı yıl itibarı ile şirketin çalışan sayısı 158.500 kişidir

İntel




INTEL Corporation
Intel veya (İntel), ABD merkezli, dünyanın en büyük mikroişlemci üreten firması ve en bilinen mikroişlemci markası. Firma, 1968 yılında Gordon E. Moore tarafından kurulmuştur.
İlk olarak 1971 yılında Intel 4004 mikroişlemcisiyle piyasaya çıkmıştır. Günümüzde, bilgisayarların %90'ında İntel işlemcilerinin kullanılması, önceden sadece bilgisayar üreticilerinin bildiği mikroişlemci markasını, kullanıcılara da öğreten İntel inside (İçeride İntel) reklam kampanyası sayesinde olmuştur. Şirketin piyasa değeri 150 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir.
İntel, AMD'nin 1995 yılından sonraki sürecinden olumsuz etkilenmiş. Piyasadaki hakim işlemci olma özelliğini yitirmiştir. 1995 yılından sonra AMD'nin araştırma geliştirme faaliyetlerine ağırlık vermesiyle masaüstü bilgisayarlarda kullanılmak üzere ilk olarak 64 bit işlemcileri piyasaya sürmüştür.

Sörf



Sörf ekstrem bir su sporudur.
Sörfçü sahile yaklaşan bir dalga tarafından bir sörf tahtası üzerinde taşınır. Paddleboarding ve sea kayaking gibi sörfle alakalı sporlar için dalgaya ihtiyaç yoktur. Sörften türemiş kitesurfing ve rüzgar sörfü gibi sporlar ise güç için rüzgara ihtiyaç duyar.


Pisa Kulesi



Pisa Kulesi, İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.
Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.
Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır.
Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.
Galilei'nin, bütün cisimlerin aynı hızla ve aynı fizik kanununa uyarak düştüklerini farklı ağırlıklardaki iki top güllesini bu kuleden aşağı bırakarak gözlemlediği iddia edilmiştir. Bilginin kaynağı Galilei'nin bir öğrencisi olmasına rağmen bu iddia geniş çevrelerce bir efsane olarak kabul edilir.
Kule 1990-2001 yılları arasında onarım için kapalı tutulmuştur.
Bulunduğu zemindeki çökme nedeniyle yıkılma aşamasına gelen İtalya’nın ünlü Pisa Kulesi, 20 milyon sterlinlik projeyle kurtarıldı. Birkaç yıl içinde yıkılacağı uyarısında bulunulan kule, proje kapsamında yapılan 45 cm’lik bir düzleştirme çalışmasıyla eski haline getirildi. 28.05.2008
Piza Kulesindeki eğim artışı bitti
İtalya’nın Toscana bölgesindeki Pisa kentinde bulunan ünlü Piza Kulesindeki eğim artışı sorunu sona erdi. Ünlü kulenin eğiminin giderek artması neticesinde yıkılma korkusu duyulmasının ardından 1990’da yapılan teknik müdahale 18 yıl sonra olumlu sonuç verdi.
Piza Kulesini kurtarmaya yönelik teknik çalışmalara rehberlik etmiş olan Torino Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Michele Jamiolkowski, teknik müdahalenin olumlu sonuç verdiğinin artık iyice netleştiğini açıkladı.
Prof. Jamiolkowski, Corriere della Sera gazetesinde yayımlanan demecinde, 1700’lü yıllardan bu yana Piza Kulesindeki eğim meselesinde ilk kez tam bir duraksama olduğunu belirterek, "Kuledeki eğim değişikliği durdu. Öngörülerimiz gerçekleşti. Artık en az 300 yıl rahatız" dedi.
Eğikliğiyle ünlü Piza Kulesinde güneye doğru eğilimin giderek artması, 1990’da teknik müdahaleyi zorunlu kılmıştı. 1993’de kulenin eğikliği, 4,47 metreyle rekor düzeye ulaşmıştı. Kulenin kuzey kaidesinin altına toplam 599 ton ağırlığındaki 94 karşı ağırlığın yerleştirilmesiyle eğimin 2001 yılında 4,10 metreye düşmesi sağlanmıştı.
Jamiolkowski’nin açıklamasına göre Piza Kulesinde artık 3,99 metreye inmiş olan eğim, sabitlik kazanmış bulunuyor.


Eiffel Tower



Eyfel Kulesi 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel'in firması tarafından, Fransız Devrimi'nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde inşa edilmiştir.1889 yılında yapılan BIE (Expo)nin temelleri atılmıştır ve Gustave Eiffel'e tasarlatılmıştır. Aslında kulenin mimarı Gustave Eiffel değil, İsviçreli Maurice Koechlin 'in siparişi üzerine tasarlayan Stephen Sauvestre'dir. Meslektaşı Emile Nouguier ile beraber ilk tasarımları yapmıştır. Kulenin, 7.739.401 Frank 31 Sent tutan inşaat masrafları, Gustave Eiffel'in tahminlerinin 1 milyon frank üstündedir. 1889 yılındaki açılış tarihden önceki 5 ayda 1,9 milyon kişi ziyaret edince, yıl sonuna kadar toplam masrafın 3/4'ü çıkartılmıştır. Böylelikle Eyfel Kulesi, daha başından, kazanç sağlayan bir şirket görünümüne bürünmüştü.
3.000 işçi 26 ay boyunca 18.038 adet demir parçayı 2,5 milyon perçinle bir araya getirdi. Hiç ölüm vakası yaşanmamış olması, o günün şartlarında şaşırtıcı bir durumdur.
Ancak bu arada kule, onu bir utanç lekesi olarak gören Paris halkının tepkisini de çekmiştir. Bazı sanatçılar devasa bir sokak lambasına benzetirken, bir fabrika bacası gibi Paris'in görsel itibarını zedeleyeceğini ileri sürmüşlerdir. Böylelikle devrin sanatçı ve edebiyatçı çevresinde bir kampanya başlatılmış, bu kampanya süresince ünlü sanatçıların imzaladığı bildiriler dağıtılmıştır. Bugün ise Eyfel Kulesi, Dünya'nın en güzel mimari yapılarından biri olarak kabul edilir. Parisliler onu Demir Bayan olarak adlandırırlar. İlk başlarda Eiffel, Kule'ye sadece 20 yıl için müsaade almıştı. Dolayısıyla, 1909 yılında kulenin sökülmesi gerekiyordu. Ancak kule, iletişim için çok uygun yüksekliğe ulaştığından ve yeni yüzyılda Atlantik ötesi haberleşmeye imkân tanıdığından, kalmasına izin verildi.

3-Top (Karambol) ve 3 Bant Bilardosu [değiştir]



Cepsiz bilardoya en iyi örnekse 3-Top (Karambol) ve 3-Banttır. Prensip olarak bu iki oyun arasında çok az fark vardır. Bu iki oyun da aynı masada ve aynı toplarla oynanır. 3-Topta ve 3-Bantta bir bitiş sayısı seçilir örnek olarak (20) ve bu sayıya ilk ulaşan kazanır. Bu iki oyunda da bir beyaz top, bir sarı top ve bir de kırmızı top vardır. İki kişi ya da iki takım olarak oynanır. Kural olarak rakiplerden biri beyaz topa diğeri ise sarı topa vurur bu iki oyunda da kırmızı topa vurulmaz. 3-Topta sayı yapmak için vuruş yapılan topun diğer iki topa değmesi lazımdır. 3-Bantta ise sayı yapmak için vuruş topunu 3 kez banda (bir banda üç kez ya da 3 ayrı banda gibi) temas etmesi ve diğer iki topa vurmasıdır. 3-bant oyununun esası vuruşu yaparken ıstakanın çıkış noktasını dikkate alarak, topların masa içinde hangi hızda ve hangi açılarda yol alacağını hesap etmeye dayanır. Masa üstündeki nokta ya da diamond şeklindeki işaretler bu hesaplamaları yapmaya yardımcı olur. bu hesapların yapılabilmesi için farklı sayı sistemleri kullanılmaktadır. Sayı yapan kişi tekrar vurur. Faullerde karşı tarafa sayı geçmez. Herhangi bir topun masayı terk etmesi halinde faul olur. 3-Top 3-Banta göre daha kolay sayı yapılan bir oyundur. Oyunda belirli bir seviyenin üzerine çıktıktan sonra sayıyla birlikte atış bırakmanın ve tuş engellemenin öğrenilmesi gerekir. Atış bırakmak için geometri hesabının yanı sıra oyun temposunun iyi ayarlanması gerekir.Ayrıca zor pozisyonlarda sayı almak yerine rakibe karot atmak tabir edilen vuruşlarla pozisyon vermemek düşünülebilir. Öbür türlü sayı alınamazsa rakibe sote ya da sota tabir edilen kolay vuruş bırakılması kuvvetle muhtemeldir.
Türkiye'nin en başarılı bilardocularından Avrupa Şampiyonu Semih Saygıner Türkiye'de bilardonun özelliklede 3-Bant ve karambol bilardonun öncüsü olarak görülür. Kendisinin Dünya Şampiyonlukları ve pek çok Türkiye şampiyonluğu vardır. Dünya genelindeki diğer büyük 3 bant oyuncularını Raymond Ceulemans, Torbjörn Blomdahl, Sanchez olarak sayılabilir.
Bu oyun eskiden sadece göz kararı oynanırken büyük üstat Raymond Ceulemans'ın bulduğu diamond sistemle bir matematik hesaba dayandırılmıştır.
Turnike, ters turnike, 5 bant, viyana turnikesi, brikol, efekare, acem gibi pek çok özel vuruşu vardır.
Carom bilardonun karambol ve 3 bant dışında Bant, Artistik bilardo, 4 top gibi çeşitleri vardır.


Snooker



Cepli bilardoya diğer bir örnek Snookerdır. İki kişi ya da iki takımla oynanır. Snookerı İngilizler savaşa giderken can sıkıntısından keşfetmişlerdir. Diğer bilardo çeşitlerinden canları sıkıldığı için keşfetme gereği duymuşlardır. İngilizler ilk keşfettiğinde renkli toplar yoktu. Renkli toplar sonradan keşfedildi bunlar sarı top (2 puan), yeşil top (3 puan), kahverengi top(4 puan), mavi top(5 puan), pembe top (6 puan) ve son olarak da siyah top(7 puan) olarak sıralanır. Bunların yanında 15 tane kırmızı top (1 puan) olarak sayılır ama kırmızı toplar en baştan beri vardır. Bir de yine bir tane beyaz top vardır. Yani toplam olarak 22 top vardır. Kuralları bir kırmızı top sokmak sonra da bir renkli top sokmak ardından yine bir kırmızı top sokmak gibi bir döngüye sahiptir. Faul olsa da olmasa da deliğe giren kırmızı top asla ve asla çıkartılmaz ama renkli toplar çıkartılır. Kalan renkli toplar kıdem sırasına göre küçükten büyüğe doğru (sarı-yeşil-kahverengi-mavi-pembe-siyah) sokulur.
Fauller; sıra kırmızı toptayken beyaz topun deliğe girmesi (4 puan), sıra kırmızı toptayken renkli bir topun sokulması durumunda (sarı, yeşil, kahverengi için 4 puan, mavi için 5 puan, pembe için 6 puan, siyah için 7 puan) karşı tarafa geçirilir. Sıra renkli bir toptayken vurulan ilk renkli top yerine herhangi başka bir topun sokulması durumunda (kırmızı, sarı, yeşil, kahverengi için 4 puan, mavi için 5 puan, pembe için 6 puan, siyah için 7 puan) sokulan ya da ilk vurulan topun sayısı toplanmaz hangisinin puanı daha fazlaysa ona göre rakibe puan geçer. Herhangi bir topun masayı, yapılan vuruş sonrası terk etmesi ya da herhangi bir topa isteka harici herhangi bir şeyle değilmesi ya da beyaz topa iki kere vurulması halinde 7 puan karşı tarafa geçirilir. Oyunun adını aldığı "snooker" terimi aynı zamanda oyunun ayırıcı ve can alıcı bir özelliğini adlandırmak için de kullanılır. Pot şansı olmayan ya da riske girmek istemeyen oyuncu beyaz topu masada rakibinin top görmesini engelleyecek bir noktaya bırakırsa - faul yapmadan - buna "snooker" bırakmak denir. "çin snookerı" ise beyaz topu bir topa yapıştırmak suretiyle rakibi kontrolsüz, zor bir vuruş yapmaya zorlamaktır. Üst seviye oyuncular için pot yüzdesi ne kadar önemliyse snooker bırakabilmek ve snooker çözebilmek de o kadar önemlidir. Oyunculardan biri herhangi bir durumda faul yaptıktan sonra, sıra rakibine geçtiğinde eğer bu oyuncu masadaki kırmızılardan herhangi birinin her iki maksimum incesini düz bir vuruş çizgisinden göremiyorsa "free ball" veya "açık top" kuralı uygulanır. Bu kurala göre masa üstündeki tüm toplar (yani renkliler) kırmızı top olarak sayılır ve oyuncu istediği topa vurabilir. Renklilerden birini kırmızı yerine pot yaparsa kırmızı topların değeri olan 1 sayı kazanır ve renkli top yerine konur. Oyunun devamı normal şekilde oynanır.
Hesaplandığında bu oyunda en fazla 147 sayı yapılabilir (fauller sayılmazsa). En çok 147 Ronnie O'Sullivan tarafından(9 kez-3'ü Crucible Tiyatrosunda olmak üzere)yapılmıştır. Steven Hendry ise 8 kez maksimum seriye ulaşmıştır.Ronnie'nin yaptığı bu 9 seriden 5 seri en hızlı 5 maksimum seridir. Bu hızlı oyun tarzından dolayı kendisine roket Ronnie denir. Snookerın devleri(lokomotifleri) olarak bilinen oyuncular Ronnie O'Sullivan, Stephen Hendry, Paul Hunter (Kanser olmasına rağmen kemoterapi gördüğü hafta maça çıkmıştır, 2006 yılında kanserden öldü.)(Peter Ebdon), (John Higgins), (Ken Doherty), (Steve Davis(80'lerin en büyük oyuncusu))
Kuralları pek bilinmediği için Türkiye'de çok tercih edilen bir bilardo çeşidi değildir. Yabancı turistleri (özellikle de İngiliz turistleri) ağırlayan oteller snookerı tercih eder. Snooker masasının boyu 3.60, eni 1.80'dir. Dünyanın en fazla tercih edilen bilardo oyunu olmaya doğru ilerlemektedir. Yavaş yavaş Britanya dışında da oynanmaya başlanmıştır. Faydalı bilgiler, antreman teknikleri gibi unsurlar içeren bir site:[1]. Ayrıca federasyonun resmi sitesi için:(www.worldsnooker.com)

Amerikan Bilardosu (pool)



8 top: Amerikan bilardosu bilardonun bugüne kadar gelebilen ilk cepli bilardo çeşitidir. Amerikan bilardosu adından da anlaşılacağı gibi Amerikalıların keşfettiği bilardo çeşitidir. Amerikan bilardosunda düz olarak adlandırılan 1-7 arasında numaralanmış yedi tane top, çizgili (pijamalı) olarak adlandırılan 9-15 arasında numaralanmış top, 8 numaralı siyah bir top bir de vuruş yapılan beyaz top vardır. Yani tam olarak 16 tane top vardır. Oyun 2 kişi ya da 2 takım olarak oynanabilir. Oyunun amacı iki gruptan birini tamamlayıp siyah topu sokmaktır. Oyuncu hangi topu hangi deliğe sokacağını vuruş öncesi deklare etmek zorundadır. Yanlış top girerse ya da top yanlış deliğe girerse top delikten çıkmaz ama sıra rakibe geçer. Fauller beyaz topu sokmak, herhangi bir topun masadan dışarı çıkması, yanlış gruptaki topun deliğe sokulması, beyaz topun ilk önce diğer gruptan topa ya da siyah topa değmesi ya da hiçbir topa değmeden gitmesi, oyuncunun isteği haricinde herhangi bi organıyla veya bir aletle herhangi bir topa dokunması, istekanın beyaz topa iki kere değmesi ya da beyaz top haricinde bir topa değmesi ve hiçbir topun bant ya da cep görmemesi halinde uygulanır. Beyaz topun deliğe girdigi ya da masadan çıktığı durumlarda rakip oyuncu beyaz topu istediği yere koyarak oyuna devam eder. Bir de oyunun kaybedilmesine sebep olan fauller vardır, bunlar siyah topun daha siyah topa sıra gelmeden sokulması, siyah topun masadan dışarı çıkması ve siyah topun deklare edilenden başka bir cebe sokulmasıdır. Amerikan bilardosu en çok tercih edilen cepli bilardo çeşididir. Amerikan bilardo masasının boyu 1.8 metreye yakın eni de bir metre civarlarındadır.
Ayrıca 9-top, 14+1 ve Bank pool gibi çeşitleri vardır.


Bilardo



Bilardo bir spor çeşididir. Son yıllarda spor dalları içinde önemli bir yer kaplamaya başlamıştır. Şu anda Avrupa'nın en çok ilgilenilen 5 sporu arasındadır.Bilardo oynamak için gereken aletler; bilardo masası, isteka (bilardo sopası), bilardo topları, tebeşir (istekanın topa daha ölçülü vurmasını ve gereksiz yere kaymamasını sağlar, özellikle falsolu vuruşlarda çok işe yarar), köprü(isteğe göre) (zor uzanılan toplara yetişmeyi sağlar) gerekir.
Bilardoda açı hesaplamak ve hızı ayarlamak iki temel kuraldır. Bilardo kapalı bir alanda oynanır. Bilardo en başta cepli (delikli) bilardo ve cepsiz (deliksiz) bilardo olarak iki temel gruba ayrılır. Cepli bilardoya örnek olarak bilinen 8-Top (Amerikan) bilardosu ve Snooker vardır. Cepsiz bilardoysa 3-Top (3-Bant) bilardo olarak bilinir. Tabi bunların bugüne kadar ulaşamayan çeşitleri de vardır.

Poker



Poker, şans, sinir hakimiyeti ve taktiğe dayalı bir iskambil oyunudur.


Her turda:
En yüksek değerli ele sahip olarak mümkün olan en büyük miktarda parayı almak.
Oyun sonunda
En fazla paraya sahip olmak.


kav oyun başlangıcında elde mevcut olması gereken para
ganyota-mano mekan sahibinin aldığı oyun parası ya da yüzde
tek 1 kart istemek.
çift kart 2 kart istemek.
dol / dol ver / doldur 3 kart istemek.
pot oyunun başında veya oyunsırasında her oyuncunun diğer oyuncuyu görerek veya artırarak ortaya koyduğu paralar.
giriş oyuna girmek için pota (ortaya) konan para.
açık ilk bahsi yapma.
görmek sıra kendine gelen oyuncunun oyuna devam etmek istemesi halinde bir önceki oyuncunun ortaya koyduğu para miktarı kadar pot’a para koyarak oyuna devam etmesi.
artırmak sıra kendine gelen oyuncunun oyuna devam etmek istemesi halinde bir önceki oyuncunun ortaya koyduğu para miktarı kadar pot’a para koymasından sonra daha fazla parayı pot’a koyarak oyuna devam etmesi.
maksimum bahis oyun başlangıcında tüm oyuncular tarafından o oyun içinde kullanılabilecek maksimumum görme veya artırma miktarı.
bop ilk konuşma sırasında oyuncuya sıra geldiğinde hiçbir oyuncu bahis yapmamış veya artırmamış ise sırası gelen oyuncu bahis yapıp oyunu açmak istememesine rağmen oyunda kalıp sonradan herhangi bir artış olduğunda bu oyuncunun bu artışı görme veya daha da artırma seçenekleri saklı kalmak üzere söylediği sözdür.
pas o tur oyuna girmeyeceğini veya o tur devam ederken oyundan çıkmak için söylenen söz.
blöf elinde değerli kartlar olmadığı halde yüksek bahisler öne sürerek diğer oyunculara elinde değerli kartlar olduğunda inandırmaya çalışma.
rest önündeki tüm parayı bahse koymak (tabiiki limitler dahilinde).
rölans düşünmek için süre istemek.
iflas elindeki tüm parayı kaybetmek.
düğme dağıtanı hatırlatmak için önüne konan fiş.

Travian



Travian tarayıcı tabanlı bir online oyundur. Bu oyunun amacı hammadde toplayıp bina ve asker çıkarıp köylerinizin nüfusunun arttırmaktır. Oyunun başlangıcında sahip olduğunuz tek şey köyünüzdeki merkez binasıdır. Travian'da dört çeşit hammadde bulunmaktadır: Odun, tuğla, demir ve tahıl. Binlerce oyuncudan oluşan büyük bir online alanda oynanmaktadır. Haritada Travian'ı daha iyi bir bakış açısı ile inceleme imkânı bulabilirsiniz ve köy komşularını görebilirsiniz. Bu oyunda üç çeşit ırk vardir. Romalılar,Cermenler ve Galyalılar.Her halkın kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Halkların ordularıda birbirinden farklıdır. Oyunda göçmenlerle köy kurarak veya başkalarının köyünü reis/kabile reisi/senatörle alarak büyüyebilme imkanı vardır.Oyunda birçok server vardır.Normal serverlar dışında bir de speed serverlar vardır.Speed serverlarda oyun daha hızlı oynanır, binalar daha hızlı kurulur, askerler daha hızlı çıkarılır, askerlerin ulaşımı daha hızlı olur.Travian'da elçilik binası sayesinde birliklere katılabilme avantajı bulunmaktadır.Eğer elçilik binasını 3 seviye yaparsanız kendi birliğinizi kurabilirsiniz


Crysis



Yıl 2020 Dünya'ya devasa bir meteor düşüyor. Meteor'un düşmesi haberi her tarafa yayılıyor. İlk önce Kuzey Kore hükümeti meteorun düştüğü ada olan Lingshan Adalarını abluka altına alıyor ve adanın tüm girişlerini kapatarak meteor ile ilgili çalışmalarını sürdürmeye başlıyor. Çünkü bu meteor'un sıradan bir taş parçası olmaması ve gizemli bir şeylerin olması Kuzey Koreli bilim adamlarını şaşırtıyor. ABD hükümeti de bu meteor'u araştırmak için adaya özel bir tim gönderiyor. Özel tim adaya vardıklarında karşıların da Kuzey Kore ordusunu görünce savaş durumu başlıyor. Ancak meteor'daki gizem gün ışığına çıkıyor ve meteor beklenmedik bir şekilde patlıyor. Tüm ada buz kesiliyor. Bundan sonra Kuzey Koreli ve ABD'li askerler ölüm kalım mücadelesi veriyor. Kurtulmaları için iş birliği yapmalılar. İşte bu şekilde müthiş macera başlıyor.